Uncategorized

PARSEL PARSEL KIBRIS

Uğruna kan verdiğimiz, can verdiğimiz Kıbrıs Türk Cumhuriyeti son yıllardır yabancılaraarazi satışı ile ilgili gündemde hayli yer almaktadır. Bu yabancılar ki dün, bugün ve yarınmazlum Filistin halkına zulüm yapan, Büyük..

PARSEL PARSEL KIBRIS

Uğruna kan verdiğimiz, can verdiğimiz Kıbrıs Türk Cumhuriyeti son yıllardır yabancılara
arazi satışı ile ilgili gündemde hayli yer almaktadır. Bu yabancılar ki dün, bugün ve yarın
mazlum Filistin halkına zulüm yapan, Büyük Ortadoğu Projesi’nin en yetkilisi İsrail olunca
soluğu Lefkoşa’da aldım. Çünkü Siyonist ve katil İsrail’in bir bireyi dahi eğer yavru
vatanda yer yurt ediniyorsa her türlü tedbirin alınmasını gerektiğini şiddetle
savunanlardanım. Her nedense farklı farklı ülkelerden yaşayan Yahudilerin ilgisi bir anda
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne devşirildi? Bunun cevabını 7 gündür bulunduğum
KKTC’de bizatihi sahada, masada ve yetkililerden aldım. Önce Başkent Lefkoşa’da sokak
sokak dolaştım, duyarlı vatandaşlarla bir araya geldim. Bu meselenin özünü onlardan
dinledim. Sonra Girne, İskele, Gazimağusa ve Güzelyurt’u çok kıymetli dostlarım tek tek
dolaştım. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede hammadde, inşaat malzemelerindeki
fahiş artışlar, satılmama riski gibi öngörülen nedenlerden dolayı inşaat sektörünün geçen
yıllara göre durağan bir döneme girmesine rağmen, KKTC’de binlerce proje ve on binlerce
konutun hızla yapıldığını görünce konuya olan hassasiyetim bir o kadar artmış oldu.
Ayrıntılara girmeden önce yükselen koca koca blokların yapıldığı araziler, KKTC’nin
tarıma elverişli en verimli arazileri olduğu apaçık ortada iken buna müsaade edilmesi ise
düşündürücüdür. Diğer bir hayati tehlike ise Siyonistlerin satın aldıkları arazilerin bir
kısmının hemen askeri tesislerin ya da askeri güvenlik bölgelerinin yakınlarında olması ise
bir başka tehlikedir. (Örnek; İskele-Boğaz bölgesinde Türk Deniz Kuvvetleri için tahsis
edilmiş arazinin hemen yanı başında yükselen binalar…) Başta İsrail vatandaşları olmak
üzere, Rusya, İngiltere, Almanya, Ukrayna, Polonya, Finlandiya, İsveç, İran ve daha başka
ülkelerden gelen yabancılar çok yüksek fiyatlara arsa, tarla ya da daire satın alıyorlar. Bu
alımların satış işlemlerinin bir kısmı tapu idaresinde yapılmış olsa da çoğunluğu şirketler
üzerinden yapılan arazi satışlarıdır. Kanuna göre yabancılara ait olan şirketler sınırsız arazi
alımı yapamayacağı için hülle yöntemiyle KKTC vatandaşı olan avukatların adına şirket
hisselerinin yüzde 51’ini geçiriyorlar, yabancı şirket gibi görünmeyen bu şirketin adına
sınırsız miktarda arazi satın alabiliyorlar. Tapu dairesinde yapılmayan bu işlemler
vekaletname yoluyla şirketlere yapıldığı için bugüne kadar yabancılara satılan arazilerin
toplamda kaç dönüm, meskenlerin kaç bin adet olduğu bilinmemektedir. Lefkoşa’da tanıma
fırsatı bulduğum çok kıymetli gazeteci, yazar aynı zamanda merhum Rauf Denktaş’ın

danışmanı Sabahattin İsmail’i basında ya da sosyal medyada takip edince KKTC’de arazi
satışı ile ilgili neler yapıldığını daha iyi anlayacaksınız. ‘‘ KKTC’yi bölgelere göre
parselleyen Yahudi kökenli dev inşaat şirketleri ve sahipleri: CESAR- DOMİNİKA:
Girne’nin Doğusunda Tatlısu sahilinde ve Karpaz’ın İskele sahilinde arazi alımları ve
dev siteleri yapan KKTC ‘nin en büyük inşaat şirketi. Sahibi: Şimon Afik Aykut ve oğlu
Jack Afik Aykut (TC-KKTC Vatandaşı) EVERGREEN: Adanın batısındaki Güzelyurt
körfezindeki Gaziveren sahilinde ve Girne’nin doğusundaki Esentepe sahilinde arazi alıp
siteler yapan şirket. Sahibi : Amicam Marhoom EUROCOAST: Girne’nin batısındaki
Ilgaz, Alsancak, Lâpta Karşıyaka sahilleri ile kısmen Girne’nin içinde iş yapıyor. Sahibi:
Benzi Friedman ve Maor Friedman…’’ Ve daha niceleri… Sosyal medya hesaplarında
aldığım bu bilgiler doğrultasında bu bölgeleri ve inşaatları tek tek yerinde gördüm…
Üzülerek söylüyorum bu şekilde devam ederse ve yetkililer tarafında gerekli önlemler
alınmasa sonuçları çok ağır olacak bir yola girmiş olacağız. Ayrıca avukatlar yada bizatihi
TC yada KKTC vatandaşları vasıtası ile kurulan bazı şirketlerin yasadışı terör örgütlerine
(PKK-FETÖ-DEAŞ gibi ) bağlantısı olduğu yada uyuşturucu, bahis gibi alanlardan gelen
paraları inşaat sektörü ve yüksek dönüm araziler alarak aklama yöntemi yapıldığı
dillendirilmektedir. Türkiye menşeili ya da KKTC kurulan bazı inşaat firmaların kısa
sürede binlerce konut projeleri yapmalarının arka planı incelenmeli ve sermaye
sorgulanması yapılmalıdır. Bu firmaları destekleyenlerin kim ya da kimler olduğunu;
hangisinin PKK’nın, hangisinin FETÖ, hangisinin Rum, hangisinin Siyonist uşağı olduğu
kiminin ise kara parayı nerden kazandığına ulaşılmalıdır. Yabancılara arazi satışı
konusuna sıradan bir mesele olarak değil; beka ve millî güvenlik meselesi olarak
bakmak gerek. NOKTA

Dr.İmbat MUĞLU

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL